Dış dünyadaki sıkı rekabeti bertaraf edebilmenin en kritik konularından biri organizasyonun içindeki iş ve güç birliğidir. Bunun için yönetim kadrosunun kendi içinde ve ekip olarak uyumlu hareket edebilmesi ve iç çatışmaların önüne geçebilmesi gerekir.

Bir insanın kendini bilmesi en zor zanaatlardan biri olduğundan insanoğlu bunun için nice yöntemler geliştirmiştir. Benim bunların bir çoğu ile yolum kesişti.

Kurumsal ve girişimsel deneyimlerim, bilimsel birikimlerim ve kadim bilgilerin sentezi ile bir yöntem oluşturdum.

Bu yöntem ile;

-Liderler yönettikleri bireyleri daha iyi tanıma fırsatı buluyor. Onların öne çıkan yeteneklerini ve yetkinliklerinin yanı sıra görünmeyen zorlanmalarını da kolaylıkla tespit edebiliyor. Güçlü ve gelişime açık yönlerinin bilinçli bir şekilde yönetilmesiyle  ekiplerinden daha fazla verim almak mümkün oluyor.

Liderler için Bütünsel Yönetim Modeli insanlar arası olası çatışmalar veya düşen motivasyon ile kaybolan zamanın ve maliyetin önüne geçmeyi sağlıyor.

Biz bu şekilde gayet güzel yönetiyoruz diyorsanız size şunu hatırlatayım.

Ilk sanayi devriminden sonra Şirketler kaliteli üretim yöntemlerine odaklandı. Bunu kar ve hedef odaklı organizasyonlar takip etti. Devamında çalışanı motive eden müşteri odaklı şirketler ön plana çıktı. En son katılımcı yönetimleri benimseyen şirketler ayakta kaldılar.

Şimdi ise 4. Sanayii devrimindeyiz. Artık çevik kültürü benimseyerek değişime ayak uyduran, üretkenliği arttıran şirketlerin öncü olduğu, teknolojinin ve sosyal devrimin farklı bir boyut kazandığı bu dönemde insanlar arası etkileşim daha önce hiç olmadığı kadar önemli.

Tüm bu unsurları bir araya getirdiğimizde hızlı değişime ayak uydurarak  Bütünsel Yönetim Modelini benimsemenin kurumun başarısına, sürekliliğine ve geleceğine  yatırım niteliğinde olduğu görüşünde birleşebiliriz.

Bütünsel Yönetim Modeline ilişkin daha detaylı bilgi için lütfen iletişime geçin.

  • Dit veld is bedoeld voor validatiedoeleinden en moet niet worden gewijzigd.